Tazminat hukuku kişilerin maruz kaldığı zararların telafisinde önemli araçtır. Haksız fiil veya sözleşme ihlalinde talep etmektedirler.
Türk Medeni kanununun 49. maddesi haksız fiil nedeniyle meydana gelen zararların tazminini düzenlemektedir. Tazminat hukuku mağdurların yaşadıklarını telafi etmenin yanı sıra adaletin sağlanmasını amaçlamaktadır. Talep zarar verenin kusuru, karşı tarafın uğradığı zarar ile fiil arasındaki nedensellik bağına dayanmaktadır. Maddi ve manevi olmak kaydıyla iki farklı türü vardır.
Maddi Ve Manevi Tazminatlar
Bursa tazminat hukuku kişilerin uğradığı kayıpların karşısında talep ettiği maddi ve manevi tazminatların karşılanmasıdır. Maddi olan somut kaybın giderilmesine yönelikken manevi yaşanan duygusal ya da psikolojik problemlerin telafisinde istenmektedir.
Maddi anlamda ölçülebilir boyutta olması ile alakalı davaları kapsamaktadır. Genellikle kazalar, sözleşme ihlalleri, mal varlığına yönelik zararlar, haksız yere işten çıkarılma durumlarında talep edilmektedir.
Manevi ise kişinin onuru, duyguları veya ruhsal durumu üzerinde meydana gelen olumsuz etkilerin giderilmesini amaçlamaktadır. Taleplerde mahkemeler çoğunlukla zararın derecesi ile bireylerin sosyal ya da ekonomik durumlarını göz önünde bulundurmaktadır. Olayın ağırlığı dikkate alınırken aynı zamanda somut belgelere dayanmasa da hakkaniyet çerçevesinde belirlenmesi söz konusudur.

Davaların Açıldığı Durumlar
Tazminat hukuku maruz kalınan maddi veya manevi zararların telafisinde dava açılmasını sağlayan alandır. En sık karşılaşılan dava türü haksız fiiller sonucunda açılan davalardır. Örneğin mala zarar, fiziksel saldırıya uğramam, kişilik haklarının ihlal edilmesi davaları sık görülmektedir.
Sözleşme taraflarından birinin aykırı davranarak karşı tarafa olumsuzluk yaşatması sonucunda sözleşme ihlali nedeniyle açılan davalar vardır. İhlal yükümlülüklerin tam olarak yerine getirilmemesi ya da zamanında ifa edilmemesi durumunda gündeme gelmektedir.
İş kazaları sonucunda işçiler yaşadıkları zararın tazminini talep etmektedir. Kaza nedeniyle oluşan bedensel veya ruhsal zararlar işverenin kusurlu olduğu durumlarda onun sorumluluğunda kabul edilmektedir.
Trafik kazaları sonucunda meydana gelen bedensel yaralanmalarla ölümler hukuk kapsamında değerlendirilmektedir. Sürücülerin kusur oranları, oluş şekli, maddi hasarın boyutu gibi unsurlar göz önünde bulundurularak karar verilmektedir.
Sözleşmeden Doğan Tazminatlar
Hukuk sisteminde kişilerin uğradığı zararın giderilmesini amaçlayan tazminat hukuku alanıdır. Sözleşmelerden doğan tazminatlar ise ihlal durumunda devreye giren mekanizmadır.
Her iki tarafın belirli yükümlülükler altına girdiği sözleşme ilişkisine taraflardan birinin uymadığında tazminatın talebi oluşmaktadır. Müspet ve menfi olmak üzere iki ana başlık altında incelenmektedir;
- Müspet sözleşmenin yerine getirilmemesi halinde tarafların uğradığı doğrudan zararı ifade etmektedir.
- Tarafların sözleşme gereği elde etmeyi beklediği haklardan mahrum kalmasından doğan zararlar müspet zararlardır.
- Menfi tarafların sözleşmeye güvenerek yaptıkları harcamalar veya uğradıkları haksızlıkları kapsamaktadır.
- Sözleşmenin hiç yapılmaması ya da hatalı yapılması durumunda ortaya çıkmaktadır.
Talep etmek için bazı hukuki şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Ama öncelikle hukuken geçerli sözleşme mevcut olmalıdır. Taraflardan herhangi biri öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmez veya eksik yerine getirirse diğeri hakkını talep edebilir.
Fakat talepler genellikle ihlalde bulunan tarafın kusurlu olması halinde geçerlilik kazanmaktadır. Hatta sorun derecesi yani kasten, ihmalen veya hafif kusur miktarını etkilemektedir.
Miktarı belirlenirken zararın büyüklüğü, ihlalin hangi derecede gerçekleştiği, sözleşmede taraflara yüklenen yükümlülükler dikkate alınmaktadır. Hâkim davaya konu olan durumu delillerle değerlendirmektedir. Ancak miktarı tarafların tazminattan kazanç sağlamaması ilkesine dayanmaktadır.
Boşanma Tazminatında Eşlerin Hakları
Kişisel hayatın gidiş hattı boşanma ile değişir, tazminat hukuku süreçte eşlerin mali haklarını güvence altına almaktadır. Boşanma tazminatında haklar maddi ve manevi olmak üzere iki farklı kategoride ele alınmaktadır. Maddi talip genellikle boşanmanın getirdiği ekonomik kayıpların telafisinde istenmektedir.
Eşlerden biri boşanma nedeniyle finansal anlamda zor durumda kalıyorsa diğer eşten talep etmektedir. Özellikle boşanmanın ağır kusurlu eşin sorumluluğunda olduğu durumlarda geçerlidir. Boşanma davalarındaki manevi talepler daha çok eşin kişisel haklarına yönelik ağır ihlaller sonucunda yapılmaktadır.
Süreçte onur, şeref veya haysiyet ve ciddideki gelmişse manevi anlamda tazminatı talep etme hakkına sahiptir. Miktarını belirlenmesi mahkemenin takdirindedir ama eşin somut delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren belirlenen süresi içerisinde dava açılması şarttır.
Süre Türk Medeni Kanunu’nda belirtilmiş olmasına rağmen genellikle bir yıldır. Sürenin geçilmesi halinde hak zaman aşımına uğramaktadır. Miktar belirlemesinde boşanmayı getiren olaylarda tarafların kusurları belirleyicidir. Ayrıca çocukların sayısı, eşin ekonomik durumu, evliliğin süresi etkilemektedir.