Miras hukuku mirasçıların haklarını güvence altına alırken Türk Medeni kanunu çerçevesinde düzenlenmektedir.
Miras kişinin ölümüyle mal varlığının mirasçılarına intikal etmesini kapsamaktadır. Mirasçılar yasa ve atanmış olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Yasal mirasçılar kan bağına dayalı belirlenirken atanmış mirasçıları ise vasiyetname veya sözleşme ile belirlenmektedir. Miras hukuku çerçevesinde paylaşımında belirli oranlar vardır. Adaletli paylaşımı hedefleyerek aile içerisindeki hakların korunmasını sağlamaktadır.

Miras Hukuku Temel İlkeleri
2002 yılında yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu mirasın tüm hükümlerini kaplamaktadır. Bursa miras hukuku bireyin vefat etmesi halinde mal varlığının kimlere nasıl devredildiğini düzenlemektedir. Toplumların sosyo-kültürel yapısına göre şekillenirken bırakanın iradesine saygı gösterilmesini esas almaktadır. Bu doğrultuda bazı temel ilkeler üzerine kuruludur;
- İlkelerin başında mirasçıların belirlenmesi gelmektedir. Alt soyu, üst soyu, eşi olmak üzere genellikle 3 ana grup altında toplanmaktadır.
- Tereke intikal eden mal varlığıdır aynı zamanda kişinin borçları da yer almaktadır. O yüzden kabul edilmesi veya reddedilmesi önem taşımaktadır.
- Mirasın paylaşımı kanunen belirlenen oranlar doğrultusunda yapılmaktadır. Çocukları ya da torunları varsa diğerlerinin hakkı bulunmaz.
- Bazı mirasçıların kişinin iradesine rağmen belirli oranda pay alma hakkı bulunmaktadır buna saklı pay adı verilir.
Yasal Mirasçıların Hakları
Kişinin ölümüyle geride bıraktığı mal varlığının yasal şekilde nasıl paylaştırılacağını miras hukuku düzenlemektedir. Haklar kanunla detaylı şekilde korunarak belirlenmektedir. Eşin payı çocuklarla birlikte paylaşılmaktadır genellikle dörtte bir veya yarısı şeklindedir. Ama çocuklar eşit pay almaktadır.
Çocuğu yoksa yarısı eşe diğer yarısı anne ve babaya pay edilmektedir. Çocuk, anne veya baba yoksa 4’te 3’ü eşe geri kalanı kardeşlere verilmektedir. Saklı pay sahibi olan çocuklarla alt soy en az yarısını almaktadır.
Sağ kalan eşin saklı payı alt soyla birlikte 1/4 oranındadır anne babayla mirasçı olursa yarıdır. Ebeveynler için mirasın dörtte biri saklı paydır. Çoğunlukla paylaşımında anlaşmazlıklar çıkmaktadır bu durumda paylaşım mahkeme tarafından yapılmaktadır.
Paylaşım sırasında taşınmazların satışı yapılmakta ya da anlaşmaya varılarak paylar bölünmektedir. Ancak bırakanın başkasıyla yaptığı anlaşma doğrultusunda mirasını belirlediği şekilde paylaştırmayı taahhüt etmektedir. Belge niteliğindeki sözleşme resmi şartlara uygun hazırlanarak noter huzurunda imzalanmaktadır.
Fakat vasiyetnameden farklı olarak karşılıklı taahhüt içermektedir. Ölen kişi vasiyetname veya sözleşme ile yasal mirasçılarının dışında başka birisini atamaktadır. Ancak atama saklı payları ihlal etmeyen şekilde yapılmaktadır. Yani mirasçılar haklarından mahrum bırakılmaz.
Vasiyetname İle Miras Bırakma
Vasiyetnameye ölümün ardından mal varlığının dağıtımını düzenleyen yasal belgedir. Miras hukuku sisteminde kişinin mal varlığını kendi iradesine göre bırakmasına olanak tanımaktadır. Özellikle Kanuni mirasçılardan farklı kişilere bırakma isteği olduğunda tercih edilmektedir.
3 temel türü bulunmaktadır; resmi vasiyetname noter, sulh hâkimi veya yetkili memur huzurunda tanıklarla düzenlenmektedir. El yazısı ile vasiyetname kişinin kendi eliyle yazdığı türdür ama tarih ve imzası zorunludur.
Ölüm tehlikesi altında olduğu durumlarda kişi iki tanık huzurunda sözlü beyanla vasiyetname oluşturmaktadır. Geçerli olabilmesi adına kişinin tam ehliyetli olması gerekmektedir. 15 yaşını dolduran ayırt etme gücüne sahip her birey yapabilmektedir. Özgür iradeye dayanmaktadır yani baskı veya tehdit altında yapıldıysa hukuken geçersizdir.
Şartlar karşılanmadan hazırlanmış olması durumunda mirasçılar vasiyetnamenin iptali için dava açmaktadır. Bununla birlikte saklı paya tecavüz edilmesi halinde tenkis davası açılmaktadır. Ölümle birlikte yürürlüğe girmektedir, vasiyetnameyi bulan ya da elinde tutan mahkemeye sunma zorunluluğundadır.

Mirasın Reddi Nasıl Yapılır?
Mirasın reddi mirasçı tarafından kendisine intikal eden mal varlığının kabul edilmemesi anlamına gelmektedir. Türkiye’de yasal süreçtir miras hukuku kapsamında düzenlenmektedir. Kişinin mirasla ilgili hak veya borçlardan sorumlu olmaktan kaçınmasını sağlamaktadır.
Özellikle borçların fazla olduğu durumlarda koruma aracı olduğundan dolayı tercih edilmektedir. Ölüm anı mirasını açıldığı andır bu tarihten itibaren reddetme hakkı bulunmaktadır. Kanuna göre 3 aylık süreye tabiidir süre kişinin mirasçı olduğunu öğrendiği andan itibaren başlamaktadır.
Yetkili mahkeme bırakanın son ikametgâhının bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesidir. Başvuru dilekçeyle gerçekleştirilmektedir dilekçede ret isteğiyle kararın özgür irade ile alındığı belirtilmelidir. Mahkemenin yaptığı değerlendirmenin ardından uygun görülmesi halinde ret kabul edilmektedir.
Mahkeme kararıyla beraber reddeden mirasçının mirasçılık sıfatı sona ermektedir. Sürenin geçmesi ya da reddetmeden önce tasarrufta bulunması durumunda geçersizdir. Yetişkin olmayanlar veya kısıtlılar adına kanuni temsilcileri tarafından yapılmaktadır.